FÜZYON BİYOPSİ

Tarafından gönderildi: saadettineskicorapci Yorumlar: 0

Prostat kanserinin kesin tanısını koyabilmek için prostat biyopsisi zorunludur. Prostat biyopsisinde prostat ultrason yardımıyla görüntülenerek doku örnekleri alınır ve bu örnekler patolojiye gönderilerek kanserli olup olmadığı tespit edilir.

Ultrason eşliğinde klasik bir prostat biyopsisinde ultrason ile prostatın şekli ve sınırları görülebilmekle birlikte, prostat dokusundaki anormallikler ve kanser şüpheli alanlar görülemeyebilir ve bu klasik yöntemle tümörlü alanlar %30 oranında kaçırılabilmektedir. 

Füzyon biyopsi, ultrason eşliğinde klasik prostat biyopsisinden farklı olarak şüpheli lezyonları tanımlamak için Multiparametrik MR’dan alınan görüntüleri kullanır. Bu görüntüler ultrasondan alınan görüntülerin üzerine yerleştirilerek klasik bir ultrasonla görülemeyen nodüllerin veya şüpheli alanların tespit edilmesine olanak sağlanır.

Füzyon biyopsi sırasında Multiparametrik MR’dan alınan görüntüler, canlı ultrason eşliğinde alınan görüntülerle gerçek zamanlı olarak birleştirilerek, 3 boyutlu prostat görüntüsü oluşturulur. Bu 3 boyutlu prostat üzerinde şüpheli lezyonlar da yine 3 boyutlu olarak görülür. Bu şekilde hekim, gerçek zamanlı 3 boyutlu prostat görüntüsü üzerinden şüpheli odaklara hedefe yönelik nokta atışı biyopsi alabilir. 

Minhaj ve arkadaşlarının 2007-2014 yılları arasında Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsünde 1003 hastalık serilerinde füzyon biyopsinin standart biyopsiye göre %30 daha fazla “yüksek riskli kanser” saptadığı tespit edilmiştir. Yine aynı çalışmada füzyon biyopsi standart biyopsiye göre %17 oranda daha az “düşük riskli kanser” tespit etmiştir.

Ahdoot ve arkadaşlarının 2020 yılında yayınlanmış çalışmasındaki 2103 hastalık seride füzyon biyopsinin yüksek riskli kanser tespitinde standart biyopsiye oranla %46 oranla daha başarılı olduğunu ortaya konmuştur. 

Watson ve arkadaşlarının 2018 yılında yayınladıkları çalışmaya göre, daha önce 1 veya daha fazla biyopsi olup negatif sonuç almış 779 hastaya hem füzyon biyopsi ve standart biyopsi uygulanmış ve füzyon biyopsi bu hastaların %26.3’ünde yüksek riskli kanser saptarken, standart biyopsi yalnızca %4.4’ünde saptayabilmiştir.

Arsov ve arkadaşlarının 267 hastalık serilerinde bulduğu sonuçlara göre, istatiksel olarak standart biyopside yüksek riskli bir kanser hücresi saptayabilmek için füzyon biyopsiye oranla 3 kat daha fazla iğne örneği almak gerekmektedir.

Sonuç olarak denilebilir ki, füzyon biyopsinin standart biyopsiye göre klinik olarak anlamlı prostat kanseri teşhis oranında artış ile hastalığın erken teşhis imkanı, daha az biyopsi örneği ve gereksiz “tekrar” biyopsinin önlenerek maliyet tasarrufu sağlayabilmesi gibi önemli avantajları mevcuttur. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir